13 Ekim 2011 Perşembe

Kek...

Her lafa kanan, yemesi kolay, anlaması olay olan insan türü olarak tanımlansa da bu yazının amacı normal bildiğimiz içine Allah ne verdiyse katıp, katıştırıp tadına doyulamayan, nam nam nam yapılmak suretiyle ağız doluyken "Daha yok mu?" diye sormaya neden olan karın doyurgacının analizidir efendim :)

Malumunuz bayanların altındır, paradır bilimum yatırım aracı olan "Gün"lerinde vazgeçilmez elamandır bu tatlı şey. Fındıklısı, cevizlisi, çikolatalısı, şuruplusu, sadesi... bla blası... falanı filanı vel hasıl kerim çeşidi çoktur. İçine ne atarsan onun adını başa koydun muydu tamadır olay. Şarkısı bile vardır. Aldatılmış melek gibi kızı anlatır. (Bknz. burdan ) Neyse orası derin mevzu azizim. Ne diyorduk? Kek... Efendim bunun içinde ne vardır diye sorarsanız... Şöyle ki un, süt, yumurta, kabartma tozu, vanilya, şeker, bi deee işte o neli olcaksa artık kekimiz "Allah ne verdiyse" elemanı olan besin kaynağıdır.
Yeni eve taşınmış komşuya götürülür, tatlı yenilip tatlı konuşulur, ilk samimiyetin temelleri atılır; hastaya götürülür, hasta şifa bulur o derece şifası vardır; hatta ordaki hemşire, hasta bakıcı, doktor... vb çalışana ikram edilir, mutlu edilir çalışanlar. Ulusal mı dersiniz, evrensel mi dersiniz bilmem ama güzeldir kendileri. Ne kadar taze hediye ederseniz o derece sıcacık gülümsemelere neden olursunuz.
Uğruna türlü türlü kalıplar hazırlanmıştır. Klipslisi, teflonu, yuvarlağı, çiçeklisi, düzü, silikonlusu... bi çok çeşidi vardır kendi gibi.
180 derecenin hastasıdır. 170 olursa küser, 200 olursa küser, kabarmaz Allah muhafaza. Duygusaldır, aşırı sıcağa, soğuğa gelemez. 180 olacak arkadaşım!! :)
En iyi kıvamı tutturmak için bütün malzemelerin oda sıcaklığında olması şarttır. Anne özlemi çekenlere birebirdir. İçine portakal kabuğu rendelerseniz, kokusuna oturur ağlarsınız. Fona da Candan ERÇETİN'den "Yüksek yüksek tepelere" şarkısını da eklerseniz, resmen ağlaya ağlaya "Ben annemiiii özleeedimmm" diye şarkıya eşlik edersiniz. Dedim ya şekerim duygusaldır, içlidir, ağlatır, özletir. (O değil de annemi özledim ben yaa :( bak yazarken gözüm doldu. Hemen değiştirmem lazım konuyu...) 
Bunun yanında çok da eğlencelidir. Şöyle ki bizim orda; "Bi kek çırpıverem, çayla yiriz" söylemine neden olur :) Allah!! Ordaki muhabbeti, sohbeti, kahkahayı düşünebiliyor musunuz? :) Muhabbete çayla kankalık eder, eğlencenin ipini çeker...
İşin özü Güncecan yarın okul için Havuçlu- tarçınlı- cevizli kek yaptım. Onu diyivecedim ben sana. Laf uzadı işte :) Güzel de oldu bence. Sen ne dersin? ;)

Hiç yorum yok: