29 Haziran 2011 Çarşamba

İzmir'e Yolculuk (Tatil) Başlasın... :)

Pembe pembe valizlerim, olmazsa olmaz bilgisayarım, güneş kremim, gözlüğüm... ve ben gidiyoruz!!! İzmir'e her gidişimde " Bi daha bu kadar ıvır zıvırı yüklenmicem, minicik bi valiz alcam bu ne ya!! " şeklindeki konuşmalarımı unuttum yine, yeniden gerekli, gereksiz ne varsa yüklenmeye hazırlandım. Annemin telefonda "Bak, çok eşya getirme" diye telkinde bulunmasına rağmen eve vardığımda anneciğimin gözlerini pörtletecek 2 valiz dolusu eşyam var benim. Ah şu kadınlar!! :) Aklımda kalacağına yanımda kalsın kıyafetciklerim :)
Yine bir yılı daha geride bıraktım. 4. sınıf oldum artık. Bıcırıklarım 1 yıl daha büyüdü ben 1 yıl daha olgunlaştım. Evet ömürden gitti; ama ne derler: "Her yaşın güzelliği var."  Yaşayalım görelim güzellikleri. Koskoca 60 gün beni bekliyor, İzmir, belki Dikili, Urfa... Gezmece, tozmaca... Arkadaşlarımı, dostlarımı, aliemi görmenin huzuru... Yarın bu saatlerde İzmir'deyim, ne büyük heyecan :) Minik kalp çarpışları da olabilir belki :) Kader, kısmet diyelim ve bekleyelim. Ne gösterecek zaman bana...
Okulun yarınki piknik etkinliğinin ardından yıl boyunca yaptığımız bütün o güzel etkinlikleri anımsayacak, öğretmenler odasındaki çalışma arkadaşlarımı özleyeceğim :) Gitmek güzel, kürkçü dükkanına yeniden dönmek güzel :)
İzmir'den bildirmek üzere...

Yine bana gelivesin...

27 Haziran 2011 Pazartesi

Yanmalısın Sevgili

Şimdi yanmalısın sevgili!
Ben elimden geleni yaparken sen hep gideni tuttuğun; gözlerimdeki, içimdeki seni göremediğin için yanmalısın. 
Yeminlerini unuttuğun, beni yarı yolda bıraktığın için yanmalısın.
Dünya üzerinde hiç kimsenin seni bu denli çekemeyeceğini görüp yanmalısın.
Dengesizliklerin dengelerimi bozduğu için yanmalısın ve kalmayı beceremediğin için.
Bana büyük bir rahatlıkla yaslanarak, bir kaya gibi durup asırlarca seni bekleyeceğimi sanarak yanmalısın.
Yanımda olmadığın, bilerek aramadığın günlere yanmalısın.
Hayat sana darbe yaptıkça sığınacak tek limanını kaybettiğin için yanmalısın.
İçindeki hırsın, sinirin seninle yansın...
Git! Hangi taş büyükse ona vur hırsla beslediğin başını...
İşte şimdi yanmalısın sevgili! Şimdi yanmalısın...
(E.K)

26 Haziran 2011 Pazar

Smile

İncir Reçeli

"Ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum.
Bazen, bir damla aşağı doğru kayarken, başka bir damlaya karışıp, güçlenerek daha hızlı ilerler.
Ben de sana karıştım aşkım.İnsanlar acımasız, savurgan.
Hiçbir şeyin sonu gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar.
Bir gün, şoförün camı açabileceğini hiç düşünmüyorlar."

İncir Reçeli'nden

25 Haziran 2011 Cumartesi

Muhabbet Bağına Girdim Bu Gece...


Ne yoğun bir cuma günüydü yahu. Pessss!! diyorum kendime. Gecenin sonundaki mide bulantılarını ve bunu bir türlü dışarıya atamadığımı varsaymazsak güzel bir gün geçirdim diyebilirim. Efendim hem gece hem de mide bulantısı ikilisini bir arada kullanmışsam biliniz ki içkiliydim. Böyle yazıları falan çift gördüğümü hatırlıyorum, Devrim'in oyuncak bir köpeğin üstüne binip Eskihisar sahilinde tur attığını hatırlıyorum,  defalarca lavaboya gidip bir türlü kusamadığımı hatırlıyorum (Parmaklasamıydım acaba?  Tamam tamam iğrencim, ama inanın kim olsa aynı şeyi düşünürdü) Neyse vel hasıl evime gelip suratımdaki makyaj kalıntılarını temizleyip yatağıma uçaraktan süzülüp sızdığımı da hatırlıyorum. Bayağı bayağı hatırlıyormuşum, bu iyi birşey sanırım. Şimdi de biraz başağrılı ve yorgunum bugün Büyükada planımız yalan olur mu bilmem; çünkü benimle birlikte rakının etkisiyle pert olmuş 3 kişi daha var. Bakalım geçen saatler ne gösterecek.

Kendime Not: Bir daha bu kadar çok içme, kaldıramıyorsun azizim. Yapma böyle şeyler 3 duble iyidir. Yeter!

23 Haziran 2011 Perşembe

Yalnızlığın Şarkısı

Bu gece yalnızlığımla oturup kadeh kaldırasım var. Ruhum yoruldu artık. Belki biraz rakı, biraz Zeki Müren, biraz vanilya kokulu mum, biraz gözyaşı iyi gelir ruhuma.
Zaman bir tek bana mı geçmiyor nedir? Unutmalarım rafa kalkmış sanki. Can kırıklarımı onarmayı başaramadım, her yerde karşıma çıkıyor. Kendimi kandırıp duruyorum. Ne zaman geçecek yokluğun ey sevgili? Gidiş gelişlerin ne zaman bitecek? Ne yazık ki sevmeden edemiyorum seni. Canım yanıyor yahu! Nasıl bir yanmadır bu, aylardır geçmek bilmedi. Kalp sarsıntısındayım yine... Yarına birşeyim kalmaz. Ben iyiyim, ben iyiyim, ben iyiyim...

22 Haziran 2011 Çarşamba

İzmir'e Özlem Günleri 1

Uçun kuşlar uçun İzmir'e doğru



Sıkıldım. İzmir'i özledim. Ailemi özledim. Şu seminer denen zımbırtıdan, sabah 9 buçuktan 1 buçuğa kadar hiç birşey yapmadan durmaktan, sonrasında eve gelip yine boş boş takılmaktan sıkıntı geldi. Okul öğrencisiz hakkatten birşeye benzemiyor.Eve gel, kitap oku, internete gir, film izle, dizi izle bla bla bla... Hergün aynı şeyler gezip gittiğim yerler bile bazen aynı geliyor. Şubat tatilinden beri İzmir'e gitmedim e haliyle hoşgör sen beni. Ne edek ekmek parası uğruna...
Bugün okulda 3 kişiydik. Gülşah, Tuğçe ve ben. Aslına bakarsan eğlenceliydi, çünkü işlerimizi tamamlamaya çalışırken sesi sonuna kadar açılmış bir müzik ziyafeti çektik kendimize. Herşey iyi güzel hoş da yarına yapılacak birşey kalmadı. Muhtemelen Tabu oynayacağız :) Ahhh benim güzel iş arkadaşlarım...
Dün Avea Müşteri Hizmetlerinden arayıp bu parasızlığımda(  ühühühü :( ) "Kol gibi" fatura ödemem gerektiğini söyledi. Ceza yiyecek vakte gelmişim sanırım.  Gittik ödedik mecbur. O bu değil de bu maaaşım ne zaman yatacak? Uykularım kaçma teğetinde, öylece duruyor.
Güzel günlerim gelecek kanaatindeyim. Herşeye rağmen...
O zaman bu şarkı da bana gelsin...

21 Haziran 2011 Salı

Nefes bile almadan...


Birine aşıksanız, kirpikleriniz hareket ettikçe gözlerinizin içinden yıldızlar çıkar. :)

Küçük Elif, büyüdün bak...

Ah sen küçük elif,
Hep kaybeden oldun,
Sen vardın sonunda.
Hem de her seferde

Acılar kadını olmak öğretildi;
Sen yaptın doğruyu,
Sanki varmış gibi...

Unut hiç bir film yok
Hayatını çeken:
Bir sen ve daha sen,
Seni gözetleyen

Aradığın ikiz çıkmaz, boş, karşına
Biz nefes almayız hayal dünyanda
Evet hayat garip, daha ötesi yok
Sen sade yaşarsın, garip kurmacandır

Unut hiç bir film yok
Hayatını çeken:
Bir sen ve daha sen,
Seni gozetleyen

Sendin kacardin ve hep yakalandin
Kır bu kez olsun, insanlık kalmasın
Bu kent senin değil, zaten hep burdaydı
Yalnızlar şehri diye bir şey olmaz...

Sakin-Hayat