30 Ağustos 2011 Salı

Yalancılık Sanatı

Son zamanlarda sık rastladığım, gerçekten bir sanat olma grubunda ilerleyen şey Yalancılık. İnsanlar artık ne kadar kolay yalan söylüyor farkında mısınız? Ufacık bir yalandan, hayati yalanlara kadar bir çok bir çok yalan ve yalancı var artık hayatımızda. Bu yalan ortaya çıktığında ise bambaşka bir insan. Resmen başkalaşım geçirmiş insanlar çıkıyor karşımıza.

Biz küçükken büyüklerimiz bize "Yalan söylemek kötü şeydir, bak çok günah! Allah yalan söyleyen kulu sevmez." derdi. Merak ediyorum bir tek ben ve benim gibiler mi yetişmiş bu zihniyetle?  İnsanlar kızma, kızdırma, üzme, üzülme, kırma, kırılma, ağlama, ağlatma, bağırma, bağırtma gibi riskleri alarak yeryüzünün 3-5 günlük zevkleri için yalan söyleyip rezil oluyor. 


Dün yine bir yalancı ile karşı karşıya kaldım. En son ilişkimin de bitiş nedeni buydu. Gerçi dünkü yalancı bir arkadaşımdı. Artık değil! Nefret söylemleri dolduruyor içimi. Ne istiyorsunuz bu kadar yahu? Elinize ne geçiyor merak ediyorum insanları kendinizden nefret ettirerek. Kızıyorum yalancılara. Kendilerini çok zeki sanarak karşısındakileri aptal yerine koymaları hoşuma gitmiyor. Sadece benim değil bu durum kimsenin hoşuna gitmiyor. Sorsan kendilerinin bile öyledir eminim. Dürüstlük abideleri rollerinden vazgeçemiyorlar. Ahh canlarım (!) Neden insanlar birbirine karşı bu kadar güvensiz? İşte taa-daa tam da bu yüzden. Güven vermiyorlar çünkü; yalan söylüyorlar en ufak bir konuda bile. Yalan söylüyorlar, yerin dibine geçiyorlar, yaptıklara şey; söyledikleri yalan, yerin üzerinde tabir-i caizse gün gibi aşikar.

İyi bir şey yaptığınızı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Yazık hem size hem çevrenize...Yapmayın... Kaybetmeyin... Üzmeyin, üzülmeyin....

" Üzüldüğüm gecelere say
Yitirdiğim umutlara say
Bitirdiğim kadehlere say
Erittiğim tüm buzlara say
Yalan yalan yalan
Her şey yalan. "

Hiç yorum yok: