7 Ocak 2012 Cumartesi

Bugün Günlerden Güzellik...

Soğuk ve gri renkte uyandım Gebze sabahına. Gezmeyi tozmayı aklına cuma gününden kafama koymuş biri olarak İstanbul'un ağlaması pek beni ilgilendirmedi bugün. Sabah bi temiz duşumu alıp, saçımı kurutup, giyinip, takıp takıştırdıktan sonra Kadıköy'ün ıslak sokaklarında çanta ve ayakkabı alışverişine çıktım. Arkadaşlarımla güzel bir gün geçirdim. Geri dönüşte Haydarpaşa'dan trene bindik. Cam kenarında oturup yağmurun insanları, yolları, binaları nasıl ıslattığını izleyip düşüncelere dalarım diye düşünmüştüm, öyle de yaptım; lakin ayaklarımın altından vuran tren kaloriferinin sıcaklığı bütün atmosferi bozdu. O bir saatlik yolculukta allah sizi inandırsın buhar oluverecektim. Ayyyyyhhh!! mayışıklık bir yana elimi kolumu hareket ettiremedim sıcaklıktan. Gebze'ye gelmeden 2 durak önce koltuklar boşaldı da başımı tren penceresinden bir nefes uğruna dışarı çıkardım. O anda mutluluğun tanımını yap deseler sanırım tren penceesinden başımı çıkarmak derdim. 
Çok fazla sıcağı sevmem zaten ordan kurtulduk derken :) Allahım şaka gibi eve gitmek için bindiğimiz otobüsün de kaloriferinin olduğu yerde ayakta durunca ayhh dedim ben dayanamayacağım :) Çarşıda inip eve kadar yürüyüverdik. İyi de ettik hani :) Anlayacağın sevgili güncem yolculuk benim için işkenceye dönüştü. Neyse geçti gitti çok şükür. Asıl paylaşmak istediğim şey ise günümün şarkısı. Yumuşak, rahatlatıcı bir şarkı. Uzun zamandır bir kulak dolgunluğum vardı ama paylaşmak nasip olmamıştı. Bugün uğradığımız kitapçıda çalınca, "Evet!" dedim :) "Günümün şarkısı bu" :) Dinlendirici şarkımı paylaşır, sizleri gülücüklerimle sarıp sarmalarım :) 

2 yorum:

Fatma Tuğçe Kansu dedi ki...

O klima ayarını yapan makinistin ellerinden öpeceğim ben:))Gül gibi şemsiyem gitti:)))

Elif dedi ki...

:) sağlık olsun...