Hani denir ya...
Ay biz seninle öyle iyi dostuz ki; yıllarca görüşmesek ve
yeniden buluşsak, kaldığımız yerden aynen devam ederiz...
Açıkçası yıllarca ben de aynı teranenin bekçiliğini yapıp,
bu kandırmacanın bir nevi savunucusu oldum... Efendim yaşam gayilesiymiş...
Çoluk, çocukmuş... İşmiş güçmüşşş... Mişmiş malatya'da kayısıya denir... Bir
güzel oturur yersiniz... Kurusu da vardır, kremi de cilde iyi gelir....
Vakit ayırmamanın/ayıramamanın türlü sebepleri var... Bence
temel sebebi duygusal açıdan uzak düşmüş olmak... Zaten uzak düştüğün biriyle
de sittin sene görüşmemiş olsan, denildiği gibi aynı uzaklığa kaldığın yerden
devam edebilirsin... Bunlar bahane...
Şimdi adam/kadın aynı şehirde oturuyor... Uzun yıllar
yarenlik etmişler... Memleketi bilene kurtarmışlar birlikte... Yemişler,
içmişler... Belki oturup, kalkmışlar... Gelgelelim yıllar geçmiş ve
birbirlerini hiç arama gereği duymamışlar... Özlememişler ki anam babamm...
Özleseler arar sorarlar... Telefon var... Gerçi facebook icat olundu... Bu
dostluklarda da bir bozulma oldu... Ben, sana sanal çilek gönderiyim...
Koyunlarını sayiyim.. Fotoğrafına etiketleneyim... Arada bir geyik yapiim... Bu
mudur sıcak dostluk...
Yalnızlaşmanın, birbirine yabancılaşmanın, az biraz
kelimeyle tek cümlelik hayatlar yaşamanın türkçe meali yeniden yazılıyor, işte
o kadar....
İnsanlar birbirini unutuyor arkadaş... Çocuğunun ismini
bilmediğin, hangi semtte oturduğunu bile unuttuğun, arada bir buluşup iki çift
lafın belini kırmadığın insanla neyin yakınlığı ki bu... Aynı yerden başlarsın
belki ama devamını getirmen öyle kolay olmaz... Neler yaşanmıştır arada...
Hangi endişesine, hangi sevdasına tanıklık ettin, el verdin mi? Kaç kere kötü
bir anında yanında oldun? Bana bunu söyle....
Sevdiğine/sevdiklerine zaman ayırdığında onların yaşamına
eşlik etmiş oluyorsun... Bu yakınlaşmayı sağlıyor... Onun kelimelerini, yüz
ifadelerini ödünç alıyorsun.. Zenginleşiyorsunnn... Ortak bir dil gelişiyor...
Birbirinin yüz ifadesini bile ezbere biliyorsun... Az sonra ne yapacağını, ne
söylersen nasıl bir tepki alacağını... Hepsini... Hasta mı, üzgün mü, dertli
mi, neşeli mi, içmiş mi, başı belada mı hepsini biliyorsun.... Orada
oluyorsun... Senin için o da orada oluyor böylece... Konuşuyorsun... Anlayışın
gelişiyor... Dinliyorsun.. Ne demek istediğini anlıyorsun bazen kelimeler sussa
bile... Uyum oluşuyor böylece... Ortak bir frekanstan aynı şarkıyı dinlesen
bile senin ne hissettiğini o biliyor... Onun ne hissettiğini de sen
biliyorsun...
Zaman ayırmamanın telafisi yok... Giden gitmiş oluyor...
Yaşanan da yaşanmış olarak kalıyor.